Hata yaptığımız zamanlar çok olur. Yanlışlarımız bizim tecrübelerimizdir. Hayatımızda aksaklıklar yaşarız bazen. Böyle durumlarda sığınacak limanlar ararız. Kimilerin her dem sığınacak limanları vardır, çok sağlamdır onlar. Kimileri bunlardan yoksun, fırtınanın estiği yönde savrulur gider. Hayat çok acımasız deriz. "Niye ben?", "Hep mi ben?" soruları kurcalar durur kafamızı. Oysa ki sorun belki de aradığımız mahalde değildir. Peki nerededir?
İnsan maruz kaldığı sıkıntılar karşısında kendisiyle yüzleşmekten korkar. Bu korkunun sebebi; kendisiyle muhasebeye kalkıştığında yenik düşmenin vereceği ızdıraptır. Zaten sıkıntıda olan insan böyle bir sıkıntıya da girmek istemeyecektir. Ama bu, işin görünen yüzüdür. Ve zor olan kısmıdır. İlk adımı atmak zordur. Perdenin arka tarafında ise şu manzara vardır: Böyle bir muhasebeden sonra başlayacak olan 'büyük mücadele' nin tohumları atılmış olur.
"Life of Pi" filminde fırtınalı gece ve dev dalgalı bir denizde Richard Parker adında bir kaplan ile aynı tekneyi paylaşmak zorunda kalan Pi, filmin sonunda şöyle der: " Richard Parker ile mücadelem, beni ayık tuttu. Tek başıma kalsaydım başaramazdım".
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder